ÖN UYUŞMA
Topikal krem ve spreyler ile 1mm lik derinlikteki dokuda uyuşma sağlayabiliriz. Mümkün olduğunca en az yan etki gösteren en doğru ve güncel tekniklerle ön uyuşma sağlıyoruz.
TAM UYUŞMA: Acısız uyuşmanın gerçek sırrı el hafifliğidir.
Topikal anestezi uygulamamız ile 1mm derinlikte uyuşma sağladıktan sonra milimetrik bir hassas enjeksiyon ile hissetmemesini sağlıyoruz. Buradaki en büyük sır elimizdeki hassasiyet ve hafifliktir. Bu herhangi bir şekilde öğrenilmez ve ya sonradan kazanılmaz bir yetenektir. Bu doğal yeteneği kullanabilen diş doktorları her çocukta acısız anesteziyi başarıyla uygulamaktadır.
Çok diş hekimi korkusu olan çocuklarımızda milimetrik bir anesteziyi uykusundan dahi uyandırmadan uyuşma sağlayabiliyoruz.
Dişlerin uyuşması tamamen acısızdır
Her çocuk için uyuşma sağlanır.
Anestezi tekniğimiz büyük çocukların panik korkusunu yokeder.
Topikalle yapılan ön uyuşma sadece başlangıçtır.
Dişlerin uyuşması sanattır ve sırlar içerir. Acısızlığı çözebilmiş hekimler narkozsuz çocuk diş hekimliği yaparlar.
Uyuşma başarımızdaki sırlarımıza hastalarımız işlem sırasında tanık olurlar.
Diş hekimliğinde çocuklardaki korku anestezi sırasında yapılacak iğne acısıdır. Bu sebeple diş hekimine gideceğini öğrendiğinden itibaren bir panik havasında olurlar. Her çocuk farklı bir karakter farklı bir genetiğe sahiptir.Her çocuğun kendine has özel acısız diş uyumasına engel durumları (Allerji,Kansızlık,G6PD Eksikliği,MIH gibi benzer anomaliler) söz konusu olabilir.
Karakteri zor çocuklarda da ağlatmadan diş tedavisi yapabilir miyiz. ?
Bu soru en merak edilen soruların başında geliyordur. Evet bu mümkün. Öncelikle bebek veya çocuğunuzun neden ağladığını neden panik yaptığını anlayıp bu durumu çözmemiz gereklidir.
Diş hekimliği çocuklarda bir sabır işidir. Bebek veya çocuğun öncelikle korkma sebeplerini ortadan kaldırıyoruz. Çok iyi bir muayene ve gözlemleme, beslenme ve uyku döngüsünün iyi anlaşılması, sabırla tüm sorunların giderilerek, hastamızın en optimum ruh halini sağlamaktayız. Diş hekimliğinde çocuklarımızın tedavileri aceleye gelmez. Doktorumuz gerek görürse hastamızın başka bir zaman daha iyi hissettiği bir zamana ertelemekte fayda vardır.